Dünya Sağlık Örgütüne göre(WHO): “Sağlık; bedensel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik halidir.” Ruh sağlığı ise, kişinin kendisi ve çevresi ile denge ve uyum hali olarak tanımlanabilir, denge ve uyum katı ve değişmez değil, esnek ve var olan şartlara göre değişkendir. Freud ruh sağlığını söyle tanımlamıştır : sevebilen ve çalışan insan sağlıklıdır. Günümüzde değişen ve zorlaşan yaşam koşulları, daha uzun iş saatleri, daha uzun ders çalışma saatleri, hayatta yapmak zorunda olduklarımızdan keyif aldıklarımıza zaman kalmaması, çevre kirliliği, tükettiğimiz gıdaların giderek daha fazla doğallıktan uzaklaşması, kronik hastalık oranlarının artması gibi bir çok kronik stres, travmalar ve genetik etkenler ruh sağlığını olumsuz etkilemekte ve bir çok psikiyatrik probleme yol açmaktadır. Günümüzde ruh bilimi (psikoloji) ve ruh hekimliği (psikiyatri) ruh sağlığı konularını işleyen iki önemli bilim dalıdır. Çağdaş psikiyatrik yaklaşım ‘hastalık’ değil ‘birey” odakladır. Her ne kadar uluslararası tanı, sınıflandırma ve tedavi sistemleri mevcut olsa da bireylerarası farklılıkları gözeten tedavi yaklaşımları uygulanmaktadır. Farmakoterapi (ilaç tedavisi) ve psikoterapi psikiyatrik rahatsızlıklarda yaygın olarak uygulanan en temel tedavi yaklaşımlarıdır.
Yorumlar kapalı.